SON DAKİKA
Tarih : 2020.04.22 01:47:30

Atatürk Havalimanı’nın İpi 1997 Yılında Çekildi

ATATÜRK HAVALİMANI'NIN İPİ 1997 YILINDA ÇEKİLDİ...

760 METRE UZAKLIĞA YAPILMASI GEREKEN PİST NİÇİN 210 METREYE YAPILDI?

DOĞRUYA ULAŞMAK, BİLGİ SAHİBİ OLMAYI GEREKTİRİR...

Başlıkta yazdım. Evet Atatürk Havalimanı'nın bence infazı 1997 yılında yapıldı. Ne olduğunu aşağıda yazacağım. Bu yazı da biraz uzun olabilir. Ama lütfen Atatürk Havalimanı'na yapılan hastane inşaatı, pistlerin kırılması gibi olayların değerlendirmesini yapacaksanız bu yazıyı okumanız gerekiyor. Tam bir yıl 15 gün önce havacılık tarihine bir imza attık. Yani tarihin en büyük taşınma operasyonunu gerçekleştirdik. Bu yazıyı yazmaya niyetlendiğim anda, daha doğrusu bunu yazmam gerektiğini düşündüğüm anda facebook'ta ki sayfama taşındığımız günkü fotoğrafı koydum.

Arkadaşlarımdan çok sayıda merak uyandıran mesajlar aldım ve 'demek ki zamanı geldi' dedim. İşte o taşınmadan sonra Atatürk Havalimanı aklımızdan hiç çıkmadı. Büyük bir özlemle her an andık. Eski dostları hep özledik. Ama bir gerçek vardı. Atatürk Havalimanı artık yoktu. Adı Çorlu'da yaşıyordu. Ancak geçtiğimiz hafta Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan aynen, " Yeşilköy Atatürk Havalimanına 1000 yataklı modern bir hastane yapacağız ve 45 gün içinde bitecek" dediği anda hepimiz koltuklarımızdan fırladık. Hayırdır, geri dönüş mü var dedik.

İP 1997 DE ÇEKİLDİ

Hastane inşaatı başladı. Önce tel örgülerin dışında, sonra da yanlış oldu diyerek temel atımı içeriye taşındı. Ancak atılan temel eski adı, yani eksen kaymadan önceki adı 18-36 olan iki uzun paralel pistin hemen yanına yapılıyordu. İki gün sonra her iki paralel pistin baş kısmı da kırıldı. İşte o zaman eleştiri bombardımanı başladı. "Yazık günah değil mi, orada hazır bir bina var, otel var, pistler var, oraları hastaneye dönüştürseydiniz ya" şeklinde. Bu eleştirilere katılırsınız katılmazsınız. O beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren, bu eleştirileri yapan şükela, vükela ve ukela gurubuna dahil olanlar pek ala 1997 yılında neredeydiniz. Evet neredeydiniz. Ben oradaydım. Haberini yaptım ama tek sütunda eridi gitti. Haberin ana fikri kısaca şöyle; temeli atılan bu pist, paralel olarak yapıldığı piste çok yakın ve sadece yedek pist. Belgeleri ve gerçekleri aşağıda.

EROL SİMAVİ'NİN TARLASI

Evet dostlar bir uzun olacak dedim. Çünkü bu işin tam göbeğinde biraz da ben varım. Doksanlı yılların başı. Hürriyet Gazetesi Cağaloğlu'ndan taşınma aşamasında. Yeni binasını yapacak yer arıyor. Bir gün Müessese Müdürü Erkan Göksel beni çağırdı ve aynen şöyle söyledi: " Faikçiğim, şekerim( Erkan Bey şekerim kelimesini çok sever) Florya tarafında çiçekçilerin yanında bir tarla varmış. Tarlanın sahibi Erol Beyi aramış ve arazisini satmak istiyormuş. Senden ricam bu tarlanın durumunu inceleyebilir misin? Zira havalimanın hemen yanında bir sorun olabilir." Ben bu tarlayı çok iyi biliyordum.

Zira bazı yıllarda burada yetişen buğday başaklarını çekerek, "Bu yıl Trakya'da mahsul bol" esprisinden haberler yapardım. Bildiğim bir yerdi. DHMİ'de bir yetkilisi olan çok samimi bir arkadaşım vardı. Onun odasına gittim ve olayı anlattım. Kendisi bana kapıyı kapatmamı söyleyerek raftan rulo halinde büyük harita çıkardı. Masanın üzerine serdi. Büyük bir haritaydı.

Haritanın üstünde, "NATO NEZDİNDE ATATÜRK HAVALİMANI'NIN BÜYÜME PLANI" yazıyordu. Altında ise ıslak imzalar ve ,Genel Kurmay'ın, DHMİ'nin mühürleri vardı. Yani resmi bir haritaydı. Baktım batı bölgesinde inanın Beyti Et Lokantasına kadar istimlak alanıydı. Arkadaştan fotoğrafını çekme izni istedim. Şiddetle karşı çıktı ve bana " Beni yakmak mı istiyorsun" diyerek haritayı topladı. Ben göreceğimi görmüştüm. Atatürk Havalimanı batı istikametine doğru büyüyecek yeni pist de oraya yapılacaktı. Bunu Erkan Beye ilettim ve Rahmetli Erol Bey'de bu alımdan vaz geçerek Güneşli'deki arsayı aldı.

Yeni binayı da oraya yaptı. Bu benim sivil bir vatandaş olarak gördüklerimdi. Pekala resmi makamlar 1997 yılında yeni pistin temelini atarlarken bu haritayı görmediler mi? Bal gibi gördüler de, işlerine gelmedi.

GELELİM GERÇEKLERE

O zamanlar kodu 18-36, şimdilerde eksen kayması nedeniyle 17-35 olan pistin batısına paralel olarak yeni pistin temeli 1997 yılında atıldı. Ancak uluslararası standartlara göre iki pistin aynı anda kullanılabilmesi için ara mesafenin en az 760 metre olması gerekiyor. Bu temeli atılan pist ise sadece 210 metre aralıkta. Hiç kimse ne oluyor ne bitiyor demedi. Kimsenin gıkı çıkmadı. Göz göre göre cinayet işleniyordu. Bu kadar yakına yapılan pist sadece bizim amiyane tabirimizle istepne pistti. Atatürk Havalimanı'nın yolcu kapasitesi tek pistle bile rahat rahat yetiyordu. Ama on yıl sonra ne olacaktı.

Bunun düşünen yoktu. DHMİ yetkilileri bile şunları söylüyordu: "Bu pist, bakım, onarım,tamir, lastik izi temizleme, karla mücadele, aydınlatma,İLS bakımı, boyama gibi durumlarda, ayrıca,kaza kırım, uçak kaçırma gibi nedenler düşünülerek yapıldı." Yani amaç zevahiri kurtarmak, geleceği düşünen yoktu.

MAHKEME SAFHALARI

Pistin inşaatı 2001'de bitti. Ancak açılamadı. Nedeni de inşaatı yapan şirket bölgedeki özel havayolu hangarlarının oradan taşınmasını istiyordu. Hangar sahipleri ise, dikkat edin çünkü onlar işin farkındaydı, aksını iddia ederek pistin uluslararası standartlarına uygun olmadığını ileri sürdüler ve Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde bir dava açıldı.

Mahkemeye gönderilen 10 Temmuz 2001 tarihli bilirkişi raporu ise aynen şöyleydi: " İnşaatı devam eden pist, 18-36 pistine 210 metre mesafede olduğu için bu haliyle Uluslararası Sivil Havacılık Konvansiyonu'na (Annex) 3.1.11 maddesindeki Bağımsız Paralel Kalkışlar ve Paralel Operasyonlar için öngörülen 760 metre mesafe kuralını taşımadığı kanaatine varılmıştır." Temelinin atılışının arasından tam altı yıl geçtikten sonra açılışı 2003'de yapıldı. Pek tantanalı olmadı. Açılışı dönemin DHMİ Başmüdürü Sevgili Kemal Ünlü yaptı.

Biz gazetecileri piste götürdü ve kısa bir konuşma yaparak sözlerini şöyle bitirdi: " Bu pist hiç değilse yaşlanan, bakım ihtiyacı artan pistimize yedek güç olacaktır." O zamanın parasıyla 15 Trilyon liraya mal olan bu pistin yapımı döneminde ihaleyi yapan (yıl 1997) DHMİ Genel Müdürü Ankara'da 1. Ağır Cezada yargılandı. O zaman hangi iktidar vardı? Valla tam hatırlayamıyorum. Zira çok karışık bir yıldı. Hükümet bir kaç kez değişmişti. Koalisyon hükümetleri hakimdi. Artık kimse günahı boynuna. Onlar kendilerini bilir. Burada müteahhit firmaya söylenecek tek söz belki maliyet olabilir ama yer konusunda, oraya yap demişlerdir, o da yapmıştır. Tüm bunlarda günahın vebali o ihalelere imzası bulunanlardır. Kör kör parmağım gözüne bile bile bu infazı yapmışlardır.

PEKİ NEDEN KULLANILMADI

Ben size uzun olacak demiştim.Şimdi gelelim bu pistler İstanbul Havalimanı açıldıktan niçin kullanılmadı. Sade Ataköy istikametindeki 05- 25 pisti kullanılıyor. Bunun da gerekçesi DHMİ tarafından yayınlanan soldaki kroki gösteriyor. DHMİ'nin yeni Genel Müdürü Sayın Hüseyin Keskin son zamanlarda yaygınlaşan bir takım söylemler üzerine bu kroki ve görüntülerle şu açıklamayı yaptı: " Görevini İstanbul Havalimanına devreden Atatürk Havalimanı'nda Pandemi ile mücadelede büyük önem taşıyan sahra hastanesi inşaatı çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. Genel Havacılık ve Kargo operasyonlar 05-23 pistinden devam ediyor. (Bakın burasın çok dikkatli okuyun) İstanbul Havalimanı'ndaki pistlerle aynı doğrultuda olduğu için (bakınız krokiye) taşınma sonrası kullanılmayan pistler şu anda park alanı olarak kullanılıyor."

Yani neymiş dostlar yeni pistlerle eski pistler aynı doğrultuda. Hatta son yaklaşmaları hala Atatürk Havalimanı'nda. İstanbul Havalimanı açık olduğu sürece bu pistler uçak iniş kalkışına kullanılamaz. Sadece şu anda Corona nedeniyle yerde olan THY uçaklarına park etme hizmeti veriyor. Eeee öyleyse bu pistlerin baş tarafını kırsan ne olur kırmasan ne olur. Netice de Atatürk Havalimanı'a ilk infaz 1997de yapıldı. Kapanışı ise 7 Nisan 2019'da. Şimdi hastane, büyük park, fuar alanı artık neyse. Ancak kısa pist açık. Berlin'deki Tempelhof havalimanı da kapandıktan pistlerini bisiklet ve kaykay kullanıcılarına açmış. Güzel bir fikir... Bu arada şimdi İstanbul Havalimanı'nın üçüncü pisti 18 Haziran'da açılacakmış. Müjdeyi işletici firma CEO'su Kadri Samsunlu verdi.

Her üç pist de aynı anda iniş ve kalkışa müsait. Corona günleri bittikten sonra inşallah bu rahatlığı yaşayacağız. Son sözüm Sayın Cumhurbaşkanımıza. İlk açıklamanızda bu modern hastanemizin haberini verirken " YEŞİLKÖY ATATÜRK HAVALİMANI HASTANESİ" sözcüğünü kullanmıştınız. Ancak sonra sadece Yeşilköy dediniz. Bizler eski Atatürk Havalimanı sevdalıları bu hastanenin adının Atatürk Havalimanı Hastanesi olarak anılmasını istiyoruz.

Saygılarımla, 

Güzel günlerde buluşmak üzere.

Yazarlar