SON DAKİKA
Tarih : 2023.04.10 15:31:26

Cumhuriyetimizin 100.Yılında Meydan İşletmeciliğinin 112.Yılı

Bu yıl büyük bir coşkuyla Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağız. Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı eskiden Atatürk Havalimanıydı. Bu görev şimdi İstanbul Havalimanı’nda. İşte bu güzel kutlamanın en görkemlisinin İstanbul Havalimanı’nda görmek en büyük arzumuz. Sayın Kadri Samsunlu alttaki yazıyı bu nedenle yazdım. Azıcık tarih, azıcık gelişim, azıcık da sonuç. Sadece altı ay kaldı. Yani kolları sıvamanın zamanı. Sizin vizyonunuzu bilen bir havalimanı muhabiri olarak bunu istememin hakkım olduğuna da inanıyorum. İstanbul Havalimanı’na çok yakışacaktır. Sanırım sizler de düşünmüş ve planlamasını belki de yapmışsınızdır.

Öyleyse hep beraber bu güzel kutlama için bu kez denizci tabiriyle “ Vira Bismillah” diyelim.

MEYDAN’DAN HAVALİMANI’NA…

Bizler eskiden havacılık hizmetlerinin yapıldığı Havaalanı veya Havalimanı gibi yerlere kendi aramızda “ Meydan” derdik. “Nereye gidiyorsun? Meydana… Nereden geliyorsun? Meydandan… Ülkemiz de havacılık alanında ilk adım 1911 yılında Harbiye Nazırı Şevket Paşa tarafından atıldı. Havacılık ile ilgili tesislerin yapımı için de Süreyya Bey görevlendirildi. 1912 yılı Ocak ayın da bugün ki Atatürk Havalimanı’nın kuzeyin de bulunan Sefaköy de, iki hangar, bir meydan yapıldı. Böylece ilk meydan işletmeciliği Sefaköy’de ki bu meydan da başlatıldı. Ardından da 3 Temmuz 1912’de de “Yeşilköy Hava Mektebi” aynı alan içinde kuruldu.

Bu yıl Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağız. Cumhuriyetimizden 12 yaş daha büyük Havalimanı İşletmeciliğinin ilk kuruluş tarihi böyle. Şimdi tarihi uzmanlara, araştırmacılara bırakıp içinde bulunduğumuz İGA’ya, yani hizmete girdiği dördüncü yılın sonunda kendi alanında ki ulusal ve uluslar arası tüm başarılı hizmetlere imza atan bu muhteşem esere bakalım. Özellikle uluslar arası havacılık kurumlarından alınan, plaket, şilt ve başarı belgelerinin sayısı bunun ispatı.

BU MEYDANIN YERİ…

Atatürk Havalimanın da 2000 yılı öncesi ikinci uzun pistin yapımında ki fahiş hata nedeniyle bizim göz bebeğimiz bu liman Topal Ördek oldu. Bunu daha önce uzun uzun yazdım. Özetle yapılan bu hata nedeniyle bu iki piste aynı anda iki uçak inip kalkamıyordu. Zira kanat açıklığı denilen mesafede bilerek veya bilmeyerek yapılan bu hata Atatürk Havalimanı’nın önünü 1997’de kesti. Yeni bir meydan ihtiyacı doğdu. Önce Silivri’nin Çanta bölgesi tespit edildi. Hatta bu duyulur duyulmaz arsa spekülatörleri adeta bölgeyi kapattı. Ancak bölge çok önemli bir tarım alanıydı, bundan kısa sürede vazgeçildi. Bir gün o dönemin Başbakanı, Ulaştırma Bakanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı, üçü bir helikoptere binerek kentin kuzeyinde bir saatlik uçuş yaptı. Arnavutköy- Tayakadın bölgesindeki terk edilmiş maden sahalarını gördüler ve burası olabilir dediler. Bölgede birisi oldukça büyük, tam 9 gölet vardı. Arazi mars yüzeyine benziyordu. O dönemde gelip baktığım için yakından tanığıyım. Burayı işleten, milyarlar kazanan maden işletmecileri işleri bitince olduğu gibi bırakıp gitmişlerdi.

Aslında bu maden işletmecilerine acaba ceza verildi mi? Bilmiyorum. Zira kanunen madenci işi bittikten sonra terk ettiği bölgeyi temizlemek zorundaydı.

Karar verilirse hafriyat işi büyük problemdi. Ona da çözüm bulundu. Kanal İstanbul projesi bu sorunu çözerdi. Oradan çıkacak toprak tam da buraya göreydi. Bitki örtüsü öyle sık orman değildi. Meydanın konuşlanacağı bölge kısa boylu bitkilerle kaplıydı. Ancak ulaşım yolları için ağaç kesimi kaçınılmazdı. O sorun da yeni dikilecek fidanlarla çözülürdü. Çok kısa sürede buraya dünyanın en büyük havalimanlarından birisinin yapımı için karar verildi. 2000 kamyon ve binlerce kepçe, dozer, vinç ne varsa sahadaydı. Kazı düzeltme işi bitti fakat Kanal İstanbul hayata geçmediği için dolgu işi zorlanmaya başladı. Kentin bütün hafriyat kamyonları buraya yönlendirildi. Fakat bu da yetmedi. Kodu biraz düşürmekle çözüm bulundu.

Sert güneyli rüzgarların estiği günlerde bu düşük kod sorun olabilirdi. Çünkü bizim Atatürk Havalimanın da benim zamanımda ki 06-24 kodlu güneyli pist burada henüz yoktu. Bu nedenle dört yıl içinde sadece bir gece, bu ceza kesildi ve meydan kapandı, uçaklar Atatürk’e indi. Şimdi bu sorun da çözüldü. Artık sıkıntı yok. Çok kısa sürede büyük işi başarıldı. Ortaya dört dörtlük bir eser çıkartıldı. Önce isim konusunda uğraşma oldu. Sonra “İstanbul Havalimanı” gibi uluslar arası gibi bir isim tabelaya asıldı. Ulaşım zorlukları vardı. Zamanla kısmen de olsa çözüldü. 24 saat yaşayan bir çatı altı. Adımınızı attıktan sonra zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığınız örnek bir yaşam alanı.

İGA İŞLETİCİ FİRMA 

Açılımı İstanbul Grand Airport. Atatürk Havalimanı’nda görev yaptığımız dönemde havalimanı haberlerine başlarken , “ Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı” derdik. Şimdi orası bitti. Orasını yallarca başarıyla yönetmiş Sevgili Sani Şener Türk Havacılığının gelişmesine adını yazdırdı. İşletme yönetiminin yanı sıra çok sayıda da başarılı yönetici yetiştirdi. Onun yetiştirdikleri bugün ülkenin birçok havalimanının başında. Sağ olsun. İGA’nın veb sayfasının girişinde şöyle yazıyor: “ Benzersiz mimarisi, güçlü alt yapısı, üstün teknolojisi ve sunduğu üst düzey yolculuk deneyimi ile dünya havacılık sahnesinde emin adımlarla ilerleyen İGA İstanbul Havalimanı…” Evet gerçekten öyle. İşte bu kurumun başında Kadri Samsunlu var.

Samsunlu, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu. İşletme yüksek lisansını Missouri Üniversitesinde tamamladı. 2009 senesinden itibaren inşaat, enerji, deniz yolu taşımacılığı, turizm, gayrimenkul ve havalimanı işletmeciliği gibi sektörlerde üst düzey yönetici olarak çalıştı. En son AKFEN Genel Müdür Yardımcılığı yaptı. AKFEN Kim? Atatürk Havalimanı’nı işleten TAV grubunun ortaklarından. Yani Kadri Bey de Sani Beyle dirsek temasında çalıştı. Bunu da gururla söylüyor. İGA Havalimanı İşletmesi A.Ş.’nin İcra Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlük görevlerini yürüten Sayın Kadri Samsunlu, şimdi sizleri tarihi bir görev daha bekliyor.

Cumhuriyetimizin 100. Yılına yakışan tarihi bir etkinliği bu güzel havalimanımızın içinde gerçekleştirmek. Bütün dünyanın içinden geçtiği bu güzel havalimanımıza güzel ve tarihi bir görsel çok yakışacaktır.

Yazarlar