SON DAKİKA
Tarih : 2019.10.11 15:18:36

İngiltere İle Havacılık Konusunda Yeni Bir İşbirliği Olabilir

31 EKİM’E DİKKAT…

BREXİT SONRASI İNGİLTERE İLE HAVACILIK KONUSUNDA YENİ BİR İŞBİRLİĞİ OLABİLİR.

TARZAN ZOR DURUMDA.

İngilizlerin Avrupa Birliği macerasını sonlandırma anlamına gelen Brexit kararını aldıkları 23 Haziran 2016 tarihinde bu yana üç buçuk ay geçti. Şimdi malum sona sadece 20 gün kaldı. Evet, 31 Ekim 2019’da Britanya ve İngilizce çıkış anlamına gelen Exit kelimelerinin karışımından oluşturulan ve adını Brexit koydukları süreç, işte o gün sona eriyor. Bizler havacılar olarak, işin siyasal ve ekonomik sonuçlarını bir kenara koyarsak havacılık camiası olarak, İngiltere Sivil Havacılığı yani EASE ( Europen Aviation Safety Agency) ve bağlı olduğu diğer havacılık birimlerinin bundan böyle nasıl hareket edeceğini merak ediyoruz. İşin detayına geçmeden önce bizi ilgilendiren kısmına bakalım. Bu ayrılık yani Brexit nedeniyle Türk Sivil Havacılık cephesi açısından olumsuz etkilenme yaşanmayacağını belirtmeliyim.

Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (TSHM) yetkilileriyle yaptığım bir görüşme sonrası bu kanıya vardım. Adının açıklanmasını istemeyen yetkili konuyla ilgili olarak aynen şunları söyledi: “

Türk Sivil Havacılığı olarak biz EASA üyesi değiliz. Sanırım sadece operasyonel alanlarda etkili olabilir. Brexit gerçekleşir ise, ki artık pek dönüş yok İngiltere’de Avrupa birliğinden ayrılacak ve aynı bizim konumumuza dönüşecektir. Sanırım o zaman İngiltere ile havacılık konusunda yeni bir iş birliği yapabiliriz. Bizim dışımızda havacılık sektöründe kriz olur mu derseniz? Büyük krizler yaşanacağını sanmıyorum. Belki bölgede Thomascook olayı gibi münferit bir iki olay yaşanabilir.” Görüldüğü gibi Brexit kararı İngiltere olarak İrlanda, İskoçya gibi direkt EASA üyesi olan ülkelerle, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi dolaylı olarak etkilenebilecek ülkeler ön plana çıkacaktır. Avrupa Birliği Brexit kararından hiç hoşnut değil. Geri dönmek gibi bir düşünceleri de yok. Yani AB bu konuda kararlı.

Bu nedenle havacılık sektörü Brexit nedeniyle Avrupa’da olduğu gibi tüm dünyada da etkili olacaktır. Avrupa Birliğinden havacılık sektörü için trilyon Euro gibi çok büyük rakamlar konuşulur. 420’den fazla havayolu bu ağın içindedir. İngiltere bu pazarda büyük abilerdendir. Onun üyeliğinin bitmesi geçiştirilecek bir olay değildir. Birçok ülkeyle geçici anlaşmalar imzalanmıştır, kriz geçici olarak önlenmiştir. Ancak gelecekte ne olacaktır? Olası yaşanacak küçük krizlerde yolcu hakları mutlaka korunacaktır. Şunu da hiç unutmayalım, havacılıkta ortak dil İngilizcedir. Sevindirici olan biz bu olayın pek içinde değiliz. Hatta yancı pozisyonunda fark bile yaratabiliriz. Ne olursa olsun tüm havacılık camiası, özellikle işletici firmalar ve havayolları kendilerine 31 Ekim’e şimdiden hazırlanmalıdırlar.

TARZAN ZOR DURUMDA.

Çocukluğumda Tarzan filmleri vardı. Film en heyecanlı yerinde Tarzan orman içlerinde Aaaaaaaaa diye bağırırken iç spiker “ Tarzan zor durumda” derdi. Burada da Tarzan bana göre Brexit’i kucağında bulan hani şu bizim akrabamız olan İngiltere Başbakanı Boris Jonson’dur. Tarzan Boris’i tanıyalım; Boris, biliyorsunuz, 1964 tarihinde Manhattan, New York, ABD’de doğdu. Tam adı Alexander Boris de Pfeffel Johnson’dır. Ailesi, Boris Johnson 5 yaşında iken İngiltere'ye döndü. Çocukluğunda duyma engelli olan Johnson, geçirdiği birkaç operasyonun ardından duyma yetisini geri kazandı. İngiltere vatandaşı olan Boris Johnson, gazeteci kökenli olup şu anda İngiltere Başbakanıdır. Boris Johnson, Osmanlı İmparatorluğu'nun son Dahiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) Ali Kemal'in öz torunu Stanley Johnson'ın oğludur.

Dedesi Ali Kemal, Osmanlı döneminde Damat Ferid Paşa hükümetinde bakanlık yaptı. Dedesi Ali Kemal, Kurtuluş Savaşı'na karşı çıktı ve vatana ihanetten yargılanmak üzere Ankara'ya götürülürken yolda halk tarafından linç edildi. İşte bu Başbakan Boris Johnson, ülkesinin son Brexit anlaşması teklifinin makul olduğunu ve Avrupa Birliği’nin bir ayrılık anlaşması için Birleşik Krallık kadar taviz vermesi gerektiğini söyledi. Ancak AB yetkilileri bu düşünceye sıcak bakmadı ve olumlu bir cevap vermedi. Şimdi herkes 31 Ekim’i bekliyor.

Yaşayıp göreceğiz. Aman dikkat diyelim…

Yazarlar