Tarih : 2022.07.26 17:27:21

Işıklar İçinde Ol Şentürk Kaptan

IŞIKLAR İÇİNDE OL ŞENTÜRK KAPTAN…

Yaşamda bazı anlar çok zor anlatılır. Yaz günleri genelde Amasra’dayım. Burası benim memleketim. Zorlu sıcakları göğüslediğimiz yer. Kahvaltılar bile alışılmışın dışında biraz geç yapılıyor.

Üç gün önce sabah saat 0930, balkonda kahvaltıya oturdum. İki lokma aldıktan sonra telefonum çaldı. Arayan Kaptan Pilot arkadaşlarımdan Mehmet Şentürk.

Pek bu saatte aramaz ama, “Hayırdır” diye açtım. Bir hanım sesi. Sesin tonu ağlamaklı.

-“ Faik Kaptan’la mı görüşüyorum?”

-“Evet efendim, buyurun.” Bir gariplik olduğu belli. Bizim Hanım dönüp, “eyvah” işareti yaptım. “Efendim ben Şentürk Kaptan’ın kızıyım. Babamı maalesef bu sabah kaybettik.” Lokmalar boğazımda kaldı. Çok sevdiğimi bir dostum gitmişti. Üzgün olduğumu belirttim.

Ardından ağlamaklı bir sesle devam etti:

“ Babam vefat etmeden önce bir liste bırakmış. Öldüğü zaman ilk telefon edip haber vereceğim kişi ve kurumların adlarını yazmış. Sizin adınız en başta Faik Bey. Bu nedenle aradım. Ayrıca babam cenazesinin memleketi Zile’de toprağa verilmesini istemiş. Ben kimi arayacağımı bilemiyorum. Bana yardımcı olur musunuz?”

Bir kez daha yıkıldım. Hemen yardımcı olacağımı söyledim. Telefonu kapatıp THY Basın Müşaviri sevgili Yahya Üstün’ü aradım. Şentürk Kaptan’ı hemen özetle anlattım. Yahya Bey biraz genç olduğu için Şentürk Kaptan’ı hatırlayamayabilirdi. Emekli olalı çok olmuştu. Ancak Kenan Evren’in bıyıklarını kestiremediği Kaptan, Kıbrıs Barış Harekatında Libya’dan Kaddafi’nin verdiği silahları taşıyan Kaptan deyince hemen hatırladı. Derhal devreye girdi. Cenaze ile ilgili işlemler için gerekli talimatları verdi.

Mehmet Şentürk Kaptan için iki gündür havacılık sitelerinden çok güzel anılar yazıldı. Havalimanı daha Yeşilköy iken bizim yanımıza sık sık uğrar sohbet ederdik. Rahmetli Sinan Toros’un da çok iyi arkadaşıydı. Özellikle yurt dışı gelişlerinde Sinan’ın yanına uğrar Duty Free’den aldı “Glenfiddich” marka kalite İskoç viskisini alıp gelir hepimizi davet eder sağlığa birer kadeh kaldırırdık. Sohbeti doyumsuzdu. Gerçekten çok iyi Kaptandı. Kıbrıs Barış Harekatında Libya’dan getirdiği silah macerası filmlere konu olurdu.

Karadeniz’e açılırken Nazım Hikmet’in şiirini nasıl okuduğunu, Bulgaristan Kule’nin dönüşte kendisine taşıdığı özel mallar için, “ Güle güle kullanın” diye nasıl iyi dilekte bulunduklarını büyük bir coşkuyla anlatırdı. Sarkık bıyıkları hep hedefte olmuştu. Kenen Evren bile kestirememişti. Bu bıyık şekli nedeniyle şirkette kendisine bir grup Maocu derken, bir grup da Faşist diyordu. Ama onun cevabı her zaman, “ Ben sadece Atatürkçüyüm” oluyordu. Bugün memleketi Zile’de babasının yanında toprağa veriliyor.

Nurlar içinde yat sevgili Hocam.

Allah’ın rahmeti üstünden eksik olmasın.

AMİN…