SON DAKİKA
Tarih : 2021.11.21 12:51:59

Pardon Yanlış Yaptık Deme Şansları Yok

Avrupa’nın en yoğun meydanlarından biri olan İstanbul Havalimanı’nda hızlı, kesintisiz ve güvenli uçuşun sağlanması için kritik görev üstlenen hava trafik kontrolörleri, yılın 365 günü 24 saat kesintisiz olarak yoğun mesai harcıyor. Her gün yüzlerce uçağa ve on binlerce yolcuya hizmetin verildiği İstanbul Havalimanı’nda, operasyonlarının kesintisiz sağlanması için kritik görev üstlenen hava trafik kontrolörleri, bir yandan da uçuş trafiğinin emniyetli, düzenli ve hızlı akışını sağlıyor.

Bu görev, küresel bir aktarma merkezi olmasının yanı sıra Avrupa’nın da en yoğun havalimanları arasında yer alması bakımından İstanbul Havalimanı’ndaki uçak trafiğini sorunsuz devam ettirebilmek adına daha da önem kazanıyor. Üç kıtanın kesişim noktasındaki İstanbul’un yoğun hava trafiğini kontrol etmek için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü bünyesinde İstanbul Havalimanı’nda görev hava trafik kontrolörleri, yılın her günü 24 saat esasına göre yoğun mesai harcıyor.

Türkiye’nin en yoğun havalimanında tek ekrandan son teknoloji operasyon

Türkiye’nin dünyaya açılan konumundaki İstanbul Havalimanı’nın lale figürlü ödüllü kulesinde görev yapan hava trafik kontrolörleri, günün yoğun saatlerinde neredeyse dakikada bir uçağın iniş ve kalkış operasyonlarını gerçekleştiriyor. Aynı anda 25, toplamda ise vardiyalı olarak 120 personelin görev yaptığı hava trafik kontrol kulesi, İstanbul Havalimanı’nın da devreye girmesiyle birlikte son teknoloji cihazlarla donatıldı. Böylece trafik hem güvenli hem de hızlı bir şekilde yönetilebiliyor.

“Görevimiz emniyetli bir şekilde uçakları idare etmek”

Hava ulaşımında kritik rolü bulunan hava trafik kontrolörlerinin çalışma sistemine ilişkin bilgi veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü İstanbul Havalimanı Hava Trafik Müdürü Hilmi Ayaz, “Bizim öncelikle hava trafik kontrolörleri olarak görevimiz emniyetli bir şekilde uçakları idare etmek. Biliyorsunuz iniş ve kalkışlar esnasında kaza kırımları sıklıkla yaşandığı bir durum var. Bunları bir çok kez yaşamışızdır ama öyle bir şey yaşamak istemeyiz. Böyle büyük bir havalimanında çalışmak bizler için büyük onur. Tabi Avrupa’nın böyle trafiği fazla olan bir yerde çalışmak da biraz meziyet istiyor. Bu meziyet içerisinde de arkadaşlarımız gerekli eğitimleri tam manasıyla almaları gerekiyor. Bunlar personel seçiminden başlayıp eğitim sürecinde ve burada çalışma esnasında da bunlar gözetilip eğer yeterli değilse yeterlilik belgesi verilmiyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye’de aynı havalimanı içerisinde iki tane kule olan ilk havalimanıyız”

Türkiye’nin ilk ve tek çift kulesine sahip havalimanının İstanbul Havalimanı olduğuna dikkat çeken Ayaz, “Atatürk Havalimanı’nda daha küçük daha dar alanda daha fazla trafik yapılmaya çalışılan bir yerdi. İhtiyaç olarak da tabi ki daha büyük bir havalimanı olarak İstanbul Havalimanı’na ihtiyaç vardı. Bu ihtiyaca binaen de böyle büyük bir proje gerçekleştirildi. Orada yapılan trafik burada böyle büyük bir alanda, pistlerin birbirine paralel, aynı anda iniş ve kalkışların yapılabileceği, Avrupa’da sayılı Türkiye’de de ilk kez yapılan paralel yaklaşma yapıldığı sisteme sahibiz. Burada geçen yıl 18 Haziran 2020 itibariyle üçüncü bir pistimiz açıldı. Onunla birlikte ikinci bir kulemiz daha var. Burada Türkiye’de ilk, Avrupa’da da sayılı 5’e giren aynı havalimanı içerisinde iki tane kule olan yerlerden birisiyiz” ifadelerine yer verdi.

‘Pardon yanlış yaptım’ deme şansınız yok

Yaptıkları mesleğin hata telafisinin olmadığına dikkat çeken İstanbul Havalimanı Hava Trafik Müdürü Hilmi Ayaz, “Bu işin bir kere ‘Pardon yanlış yaptım, yanlış döndünüz’ deme şansınız yok. Onun için arkadaşların bu stresi çok iyi bir şekilde yöntemleri gerekiyor. Bu konuda da eğitimleri bu eğitimleri alıp daha sonra da bu stresli ortamı çok uzun üre yaşamasınlar diye iki saat çalışıp iki saat dinlenmeleri gerekiyor ki kafaları daha verimli halde olsun. Dikkat gerektiren bir işimiz var. O dikkati tam manasıyla kendini verip yapamazsa ister istemez daha farklı şeylere sebebiyet verir” dedi.

“Havacılık benim için vazgeçilmez bir hayat tarzı oldu”

Bankacılık mezunu olduğunu ve 4 aydan beri hava trafik kontrolörü olarak görev yaptığını ifade eden hava trafik kontrolörü Volkan Eroğlu ise, “Aslında zaten çevrem havacılarla doluydu. Aynı zamanda bir akrabam bu ilanı gördü ve bana gösterdi. Ben de başvurdum ve havacılığın içerisine böyle girdim. Ondan sonra da havacılık benim için vazgeçilmez bir hayat tarzı oldu. Çevrem de 20-25 tane pilot arkadaşım var. Aynı zamanda hava trafik kontrolörü tanıdıklarım vardı, onlar tavsiye etti. Onların sayesinde havacılığın içine girdim. Bundan sonra bu mesleği icra etmek istedim ve şu anda da buradayım. Aslında her gün burada bir çok pilotla konuşuyoruz hepsi çok değerli. Aklıma gelen bir anı beni çok mutlu etmişti ve duygulandırmıştı. Bir kaptan pilotun son uçuşuydu ve bu haber bize gelmişti. Frekanla ona bir veda konuşması yapmıştım. Gerçekten de bu bizi mutlu etmişti” diye konuştu.

“Zor ama aynı zamanda keyifli bir meslek, çok ciddi sayılarda trafik yönetiyoruz”

7 yıldan beri hava trafik kontrolörü görev yapan Elif Erdoğan Arı da, “Ben Eskişehirliyim, orası zaten havacılığın içerisinde bir şehirdir. Liseden de mezun olduktan sonra bu fırsatı yakalamak istedim ve şansımı denemek istedim, okulun sınavlarına girdim. Sınavı kazanınca benim için yolculuk başlamış oldu. Zor ama aynı zamanda keyifli bir meslek. Biz burada çok ciddi sayılarda trafik yönetiyoruz. Çok büyük bir havalimanı ama zorlukların yanında güzellikleri de var. Her daim akan bir trafik, kendimizi ve bilgimizi her zaman taze tutmamız gereken bir durumdayız. Bu da bizi her daim daha dinamik yapıyor. İşin içinde daha uzun süre kalabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Yazarlar