SON DAKİKA
Tarih : 2019.07.02 15:31:37

Taşkent İkinci Kez Katliamdan Kurtuldu

İki gündür medyada baş köşede, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Taşkent köyü yakınlarında düşen ve Suriye tarafından atılan S-200 füzesi konuşuluyor.. Bir Allah’ın kulu da, Taşkent’in Kıbrıs Türk tarihinde yaşanan en acımasız katliamın yaşandığı köy olduğunu hatırlamadı. Taşkent köyünün 1974 yılı ikinci Kıbrıs Barış harekatında köyde yaşayan tüm erkeklerin toplu halde katledilerek şehit edildiği köy olduğu için adının erkeksiz köy olarak anıldığı kimsenin aklına gelmedi.

Barış gücünün gözleri önünde Rum EOKA yamyamları tarafından otobüslere doldurulup sizleri esir kampına götüreceğiz diye alıp götürdükleri ve ıssız bir yerde katliamını yaptıkları bu facia sanki tarihten silindi gitti. Ben Taşkentli kadınların 1975 yılında Rauf Denktaş’ı ziyarete gelen Klerides’i protesto için geldikleri başkanlık binası önündeki feryatlarını hiç unutmayacağım. Bari başlıklarınızı “Taşkent ikinci bir katliamdan kurtuldu” diye atsaydınız.

NE OLDU

14 Ağustos 1974. Türkiye, Kıbrıs'ta ikinci barış harekatını başlattı. Rumlar Taşkent köyüne saldırdılar. Daha önce Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün telkinleriyle silahlarını teslim eden köyün tüm erkeklerini topladılar. Çocuk-yaşlı ayrımı yapmadılar. Taşkentli erkekleri bir otobüse doldurdular. Giderken Terazi ve Mari köyünün erkeklerini de otobüslere bindirildiler. Otobüsler Limasol yakınlarındaki bir arazide durdu. 97 Türk'ün gözleri bağlandı. Önce sıraya, sonra kurşuna dizildiler. Olayda sadece Suat Kafadar adlı bir köylü ağır yaralı olarak kurtuldu.

Ölü taklidi yapan yaralı Suat, bir şehidin altına saklandı. Herkesin öldüğüne inanan EOKA üyesi katiller olay yerinden ayrılınca yaralı halde saatler sonra köyüne ulaştı. Köyde hiç erkek kalmamıştı. Geride bıraktıkları eş ve kız çocukları Barış Harekatı'ndan sonra Kuzey'de, Taşkent köyüne yerleştirildiler. Beşparmak Dağları'na çizilen dünyanın en büyük bayrağının olduğu köye...

MÜBAREK İNCİR AĞACI

. Rumlar katliamın izlerini güzelce kapattı. Yıllarca bulunmadı. Ancak kayıp kişileri bulma komitesinden bir kişi olmadık bir sahada orada yetişmemesi gereken bir incir ağacı gördü. Bölgede geniş kapsamlı bir araştırma yaptı. Özellikle incir yetiştiren kişileri arıyordu. Sonunda Taşkent köyünde Ahmet Cemal adlı bir kişinin bu işle uğraştığını öğrendi. Ahmet Cemal 1974 Ağustos’tan beri kayıptı. Sonunda izinler alında ve incin ağacının dibi kazıldı. Ortaya köklerin arasında üç iskelet çıktı. Yapılan DNA sonucunda iskeletlerden birisinin Ahmet Cemal’e ait olduğu anlaşıldı. Ahmet Cemal’in, ya cebindeki, ya da midesindeki bir incirin çekirdeği toprakla buluştuktan sonra ağaca dönmüştü.

Etrafta yapılan katliamda Taşkentli şehitlerin toplu mezarları ortaya çıktı. 37 yıl sonra ortaya çıkan toplu katliam sonucu Taşkent’in kaderi yeniden yazıldı. İşte şimdi bu acılı köyün yakınlarına serseri bir Suriye füzesi düştü ama kimsenin aklına 1974 Ağustos katliamı gelmedi. Ben bir gazetenin sorumlu müdürü olsam bu olayın başlığını böyle atardım:

“TAŞKEN İKİNCİ KEZ KATLİAMDAN KURTULDU”

Yazarlar