SON DAKİKA
Tarih : 2021.02.13 17:38:25

Uzay da Şu Anda Dolaşan Tek Türk Malı, Bizim Mavi Boncuğumuz

UZAY DA ŞU ANDA DOLAŞAN TEK TÜRK MALI, BİZİM MAVİ BONCUĞUMUZ...

UZAY İÇİN TANIDIK BİR İSİM; SERDAR HÜSEYİN YILDIRIM.

Evet şaka değil, uzay da şu anda dolaşan tek Türk malı, bir Bakan aracılığı ile gönderdiğimiz mavi nazar boncuğumuz. Bunun hikayesini daha önce yazdım ve kitabımda da var.Özetle şöyle; 1994 yılı Ağustos ayı.

Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen, Türksat 1-B Uydusunun Fransız Guyanası'ndaki Kourou Uzay Üssünden Ariane-4 Roketi ile uzaya fırlatılması törenlerine katılmak için Fransa'ya giderken Atatürk Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantı sonrası ben izin isteyerek havalimanında görev yapan muhabir arkadaşlarım adına daha önce satın aldığımız Nazar Boncuğunu Mehmet Köstepen Bakanımıza verip bunu uğur olarak götürmesini ve imkan olursa da bizim uydunun bir köşesine takmasını rica ettim.

Benim bu hareketime çok şaşıran ancak çok da mutlu olan sevgili Bakanımız teşekkür ederek aldı. Kendisine dönüşünde nazar boncuğunun kaderi konusunu sorunca muzipçe gülerek bana: " Merak etme Mavi Boncuğunuz uzayda yerini aldı" dedi. Sevgili Bakan Mehmet Köstepen, hemşerimdi. Rahmetli oldu. Allah'ın rahmeti üstünden eksik olmasın. İşte şu anda tek gerçek bu.

GELELİM MİLLİ UZAY PROGRAMINA...

Yukarıda ki özet gerçeği okudunuz. Şimdi gelelim bir haftadır gündemde olan ve Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen " Milli Uzay Programı"na. Toplumun bir bölümü buna yürekten inanıyor. Bir bölümü inanmıyor, bir bölümü de işi şakaya vuruyor. Benim kendi fikrim Ay'a gitmenin dışında Uzay Programına inanmak. Kendimden pay biçiyorum. Gazeteciliği başladığım 70 li yıllarda her işlemi kendimiz yapardık. Buna filmleri yıkadığımız ve kartları bastığımız ilaçların hazırlanması da dahil. Siyah-beyaz'dan dia renkliye, oradan telefotodan direkt göndermeler derken bir anda dijital dünya ile tanıştık ve şimdi foto shop yapar hale geldik.

Anlayacağınız nereden nereye geldik. Uzay Programı niye olmasın? Önemli olan başlamak. Konuyu incelerken karşıma Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım çıktı. Serdar Beyi iyi tanırım. 2 yıl DHMİ Genel Müdürlüğü yaptı. Değişik bir bürokrattı. Bunda en büyük etki de herhalde görevi devraldığı Orhan Birdal ilkeleriydi. Kısaca söyleyeceğim bizim için önemli olan iletişimi iyi yönetmesiydi. Gerektiğinde nerede olursa olsun telefonlara cevap verirdi.

 

İLK BAŞKAN

Serdar Hüseyin Yıldırım, 2019 Ağustosunda kurulan Uzay Ajansı'nın ilk ve halen devam eden başkanı. Bunu öğrenince kısaca araştırdım. Serdar Bey bakın bu Milli Uzay Programının geleceğini 14 Aralık 2020'de attığı bir Tweet ile haber vermiş. Bakın o Tweet de ne diyor: " Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız ve Bakanlar Kuruluna Milli Uzay Programımızın sunumunu yaptım. Hedeflerimizi bütün dünya yakın bir tarihte Cumhurbaşkanımızın ağzından duyacak.Milletimizin ve gençlerimizin beklediğine değecek. Heyecan başlıyor..." Demek daha önceden iyi bir hazırlık var. Serdar Hüseyin Yıldırım deyip geçmeyin. Serdar Bey, İTÜ Uçak Mühendisliğindeki eğitiminden sonra Berlin Teknik Üniversitesine geçiş yaptı. Burada Ulaşım Bilimleri Fakültesi Havacılık ve Uzay Bilimleri bölümünden mezun oldu.

Demek kariyer tamam. Başkan olduğu süre içinde Rusya ile Uzay İşbirliği Anlaşmasının taslağını hazırladı. Rusya'da ve Kazakistan'daki uzay üslerinde incelemeler, çalışmalar yaptı. Bizzat uzaya insanlı soyuz fırlatılması olayında Baykonur Uzay üssündeydi. Fazla uzatmayalım. Evet Aya gitme telaffuzunu biraz abartılı buluyorum ama uzay çalışmalarının bir an önce başlaması gerektiğine de inanıyorum. Yoksa orada dolaşıp duran Mavi Nazar Boncuğumuz yalnız kalacak.

Yazarlar